9 Ocak 2015 Cuma

Yılbaşı Soframız - 2015


Merhaba,
Dostlarımızın yanımızda oldukları, soframızın şen olduğu çok güzel bir akşamla 2015'e merhaba dedik... Ben de masanın muhtelif saldırılardan önceki halini elimden geldiğince fotoğraflamaya çalıştım :) 
Yılbaşı akşamı Münevver ve Barış'ın evine davetliydik. Münü her zamanki gibi muhteşem bir sofra hazırlamak için kolları sıvamıştı, fakat bu kez küçük iki yardımcısı vardı: Ece ve Ada :) Arkadaş grubumuzun en minikleri, en çok özlediklerimiz... Kendileri aramıza bundan altı önce katıldılar ve vaktinden biraz önce katılarak bizleri epey korkutmuşlardı. 
Doğumlarından bir ay kadar sonra Serkan bir yolunu bulup iş gezisi için Hatay taraflarına geçmeye karar verince ben de durur muyum Cuma akşamına biletimi aldım. Tarifi mümkün olmayan bir stres yaşayarak İstanbul trafiğinde geçirilen bir dört saatin ardından uçağın kalkmasına beş dakika kadar kala (şarjı bitmek üzere olan telefonumdan) elektronik biletimi okutarak ve pek de el bagajına benzer yanı olmayan valizimi elime alarak uçağa binmeyi başardım :)

Bu yolculuğun en güzel hatıralardan birinin başlangıcı olacağını bilemezdim tabii o saatlerde...
Sonra Ece ve Ada ile tanıştım; çok kısa bir süreyi birlikte geçirmemize rağmen İstanbul'a döner dönmez ziyaretimize gelecekleri günü beklemeye başladım. Yılbaşında en önemli misafirlerimiz onlardı... İyi ki geldiler. Onlar sayesinde (Cansel, Aykut ve diğer dostlarımızı da unutmamak lazım tabii) unutulmaz bir yılbaşı gecesi geçirdik.

Ece ve Ada cicileri :)
Ece ile Ada'cığı öpmelere koklamalara doyamadan geçirdik yılbaşı akşamını... Birkaç fire versek de birçok dostumuz yanımızdaydı.
Dileğim her yeni yıla daha da kalabalıklaşarak; ancak aynı dostluğu, muhabbeti ve neşeyi koruyarak girmemiz...

Münü'ye destek kuvveti olarak ben de o akşam bir şeyler hazırladım: 
Tarifini daha önce vermiş olduğum üç renkli salata, Çerkez tavuğu ve akıtma... (Akıtma tarifini ablamdan aldığım bir Akşehir tatlısı, tarifini ilerleyen günlerde paylaşacağım.)

Üç Renkli Salata

Çerkez Tavuğu

Akıtma
Bugün Çerkez tavuğunun tarifini vereceğim. Hem yapımı çok kolay (tabii iyi bir rondonuz var ise) hem de çok lezzetli oluyor ve ben birçok sofraya yakıştırıyorum.

Çerkez Tavuğu
Malzemeler:
2 adet tavuk göğsü
4 dilim kuru ekmeğin içi
Bol miktarda yoğurt
2-3 yemek kaşığı mayonez 
Bol miktarda sarımsak
1 su bardağı kadar dövülmüş ceviz içi
Tuz

Hazırlanışı
1. Tavuk göğüslerini tel tel ayrılacak kıvama gelene kadar haşlayın. Tavukları haşlarken içme suyu kullanmaya dikkat edin zira bu sudan Çerkez tavuğuna da ekleyeceğiz.
2. Haşladığınız tavukları ayıklayıp küçük parçalara ayırın ve diğer malzemeler ile birlikte rondodan geçirin. Homojen bir püre elde edene kadar malzemeleri rondodan geçirmeye devam edin. Hazırladığınız karışımın kıvamına göre içerisine tavukları haşladığınız sudan ilave edebilirsiniz.
Benim kullandığım yoğurt annem ile evde yaptığımız yoğurt olduğu için epey suluydu, ben tavuk suyu eklemedim.
3. Hazırladığınız Çerkez tavuğunu servis tabağına aldıktan sonra ayrı bir sos tenceresinde birkaç kaşık tereyağını pulbiber ile eritip üzerine gezdirebilirsiniz. 

Münü yılbaşı akşamı için birbirinden leziz mezeler, salatalar ve yemekler hazırlamıştı. Fırında hindi, kestaneli iç pilav, havuç-kabak-kerevizli salata, börülce salatası, Rus salatası, pancarlı yoğurtlu salata, közlenmiş patlıcan salatası, yaprak sarması, lahana sarması ve herkesin son dilimi için kapıştığı vişneli ve likörlü çikolatalı pay bunlardan birkaçı...
Ellerine sağlık Münücüm. Bizlere kapılarını sonuna kadar açtığınız ve bizi günlerce misafir ettiğiniz evinizin sıcaklık, bereket ve huzur ile dolması dileklerimle...

Sevgiler, 
Puku


30 Aralık 2014 Salı

Havuçlu Toplar


Havuçlu topların tarifi çok kolay, birçok kişi de muhakkak yapıyordur evde.
Ailemizin havuçlu top perisi Seyhan Ablam, bu tarif de ondan :)

Malzemeler:
- 3-4 adet büyük boy havuç veya 5 adet orta boy havuç
- Rendelenmiş havuçların üzerini örtecek kadar toz şeker
(Şeker miktarını damak tadınıza göre ayarlamanızı rica edeceğim. Böyle göz kararı tarifleri sevmiyorum ama bu tarifte en iyisi dilediğiniz kadar şeker ilave etmek...)
- 1 paket Petit Beurre bisküvi
- 1 kase dövülmüş ceviz
- 1 kase Hindistan cevizi tozu

Hazırlanışı:
-Havuçları rendeleyip üzerlerini örtecek kadar toz şeker ilave edin ve kısık ateşte suyunu salıp çekene kadar pişirin.
- Bisküvileri geniş bir kasenin içerisine kırın (zamanınız dar ise rondodan da geçirebilirsiniz) ve parçaladığınız bisküvileri pişen havuçlar ile karıştırıp yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin.
- Son olarak içerisine bir kase kadar dövülmüş ceviz içi ekleyin.
- Bu tatlının püf noktası havuçlu topları yuvarlamdan önce ellerinizi ara ara ıslatmanız. Böylece havuçlu harç elinize yapışmıyor.
- Son olarak yuvarladığınız havuç toplarını Hindistan cevizi tozuna bulayın ve en azından 1 gece beklemek üzere buzdolabına kaldırın.

Afiyet olsun!



Geçtiğimiz aylarda Puko (sevdiceğim olur kendisi) Çin'e gidince ablam ile kuzucuklarm Emir ve Beril teyzelerini ziyarete geldiler.
Aradan uzun zaman geçmiş onlar için hazırladığım havuçlu topların tarifini bir türlü paylaşamamıştım. Bugüne kısmetmiş... Bu fotoğrafa baktıkça içim ısınıyor. İnsanın ablasıyla içtiği bir bardak demli çay tüm sıkıntısını, derdini unutturuyor.

Ablacım,
Keşke evlerimiz bir çay içimine gelecek kadar yakın olsa. Çayı koy, geliyorum desem mesela ve atlayıp taş çatlasa yarım saatte sizde alsam soluğu...
Demli bir çay koysan; hem içim hem de yüreğim ısınsa.
Bir zamanlar çay içmeyen biri olarak ben, işte bu kadar çok özledim seni ve kuzularımı.

Sağlıcakla kalın,
Puku



Izgara Somon ve Buğday Salatası


Merhaba,

Vakit bulmuşken son zamanlarda deneyip fotoğrafladığım birkaç tarifi daha paylaşmak isterim.
Bu aralar sağlıklı tarif arayışındayım zira hem eşim hem de ben epey kilo aldık.
Eve bir adet dumansız ızgara alarak sağlıklı beslenmek için büyük bir adım attık. Böylece en azından etleri pişirirken çok az miktarda yağ kullanarak çok lezzetli bir öğün hazırlayabiliyorum hem de etler ızgaranın üzerinde ağır ağır pişerken yanına sağlıklı aperitifler veya salatalar hazırlıyorum.

Uzun uzun ızgara somon tarifi vermeyeceğim tabii ki. Nar gibi kızarmış somonun yanından bize göz kırpan bol yeşillikli ve bir o kadar sağlıklı buğday salatasının tarifini vereceğim.

1 su bardağı aşurelik buğdayı bir gece önceden ıslayın ve düdüklü tencerede veya normal tencerede tamamen pişene kadar haşlayın.
Yarım demet roka, yarım demet maydanoz ve taze naneyi, 4-5 dal yeşil soğanı küçük küçük doğrayıp
haşladığınız ve suyunu süzdüğünüz buğday ile karıştırın.
Üzerine arzu ettiğiniz kadar sızma zeytinyağı, nar ekşisi ve tuz ilave edip afiyetle yiyin!

Hem çok sağlıklı bir tarif, hem de deniz mahsullerinin özellikle de somonun yanına çok yakışıyor.

Sevgiyle kalın,
Puku


Balkabaklı Pasta



Yeniden Merhaba,

Yılbaşı akşamından bir gün önce (yani bugün) kolaylıkla hazırlayıp dolaba atabileceğiniz bir tarif daha... Böyle bir tarif var mı bilmiyorum çünkü bunu ben uydurmak durumunda kaldım :)
Geçtiğimiz haftalarda Zeynep annemleri yemeğe aldım ve seveceğini düşünerek klasik tatlılardan biri olan kabak tatlısını hazırlamak için mutfağa girdim...
Dalgınlığım sonucu bal kabağı dilimlerini o kadar uzun süre pişirmişim ki kendilerini gereğinden fazla saldılar, benim de aklıma bal kabağını püre haline getirip bu pastayı hazırlamak geldi.

Tabanı için elimdeki cheesecake tarifindeki taban malzemelerini kullandım, tatlıya Antalya'dan da eklemeler yaptım ve bu güzel pasta çıktı ortaya. Pastam çok beğenildi, talihsiz bir durum tatlıya bağlandı.

Malzemeler
Tabanı için:
1,5 paket Burçak bisküvi
100 gram tereyağı

Kabaklı krema için:
Yarım kilogram dilimlenmiş bal kabağı
Göz kararı toz şeker
2-3 yemek kaşığı tahin 
2 yemek kaşığı çekilmiş ceviz içi

Kreması için:
1 paket krem şanti
1 su bardağı soğuk süt
2 kaşık kaymak
Süsleme için çekilmiş ceviz içi

Hazırlanışı:
1- 1,5 paket Burçak bisküviyi (bebek bisküvisi veya yulaflı bisküvi de kullanabilirsiniz) rondodan geçirip toz haline getirin. Bu sırada tereyağını yakmadan eritin ve toz haline getirdiğiniz bisküvinin üzerine döküp malzemeleri iyice karıştırın.

2- Tereyağı ile karıştırdığınız bisküvili karışımı kelepçeli pasta kalıbına döküp, her tarafı eşit yükseklikte olacak şekilde eliniz ile bastırarak yayın. Bu karışımı dolapta bir süre bekletin.

3- Bal kabaklarını bir gece önceden üzerlerine göz kararı (1,5 su bardağı kadar) toz şeker serperek bekletin, sabah sulandıklarını göreceksiniz. Ardından kabaklar iyice yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişirin.

4- Eriyip yumuşayan bal kabaklarını rondodan geçirin. Bal kabağı püresinin içerisine çekilmiş 2 yemek kaşığı ceviz içi ve 2-3 yemek kaşığı tahin ekleyip karıştırın ve bisküvili tabanın üzerine yayın.
* Antalya'da kabak tatlısını tahin ile servis ederiz ve çok lezzetli olur. Kabak püresine tahin eklersem hem biraz daha yoğun bir kıvam elde edeceğimi hem de daha lezzetli olacağını düşündüm, öyle de oldu.

5- Krem şantiyi 1 bardak soğuk sütle çırpıp içerisine biraz kaymak ekleyin ve iyice katılaştıktan sonra pastanın üzerini krema ile kaplayın. Pastanızı en az 3-4 saat kadar buzdolabında bekletmenizi tavsiye ederim.
Son olarak pastanın üzerine çekilmiş ceviz içi serpin.

Afiyet olsun!

Evimizdeki yılbaşı hazırlıklarından...
Aralık ayında doğduğum için midir bilmiyorum ama bu dönemi çok seviyorum. Geçtiğimiz ay eşimle çıktığımız tatilde Almanya'da kurulan Noel pazarlarının altını üstüne getirdim ve çok güzel fikirler ile geri geldim.

Her taraf ışıl ışıldı... Hava soğuk olsa da sokaklardaki renkler, kırmızılar-yeşiller ve Noel süslemeleri içimizi ısıttı. Her molamızda birer kupa dolusu baharatlı Glühwein (Almanların özellikle Noel arifesinde bolca tükettikleri ve Weihnachtsmarkt denilen Noel pazarlarında içebileceğiniz bir çeşit sıcak şarap) içmeyi ihmal etmedik :)
Kış aylarında Avrupa seyahati planlarsanız bu tatili Noel dönemine denk getirmeye çalışın, pişman olmazsınız.

Şimdiden yeni yılınızı kutluyor; 2015'in herkes için güzelliklerle, sevgiyle ve dostlukla dolu bir yıl olmasını, beraberinde güzel sürprizler getirmesini diliyorum...

Sevgiyle kalın,
Puku

Noel ruhu evimizde...




Limonlu Cheesecake


Yeni yıla hazırız :)
Karlı ve soğuk bir Aralık gününden, 2014'ün son günlerinden merhaba;

Her seferinde daha sık yazacağıma söz versem de iş yoğunluğundan fırsat olmuyor.
İstanbul'u olduğu gibi kabullendim, iş hayatını da... Yemek yapmaya ve mutfakta az da olsa vakit geçirmeye hala vakit buluyorum; ancak hazırladıklarımı fotoğraflamak ve tariflerini yazmak pek kısmet olmuyor.

Müvekkillerimizin neredeyse tamamı Noel nedeniyle izne çıkınca ofiste birazcık soluk alıp bu satırları yazabildim. Fotoğraflar için kusura bakmayın, gönül isterdi ki daha aydınlık bir saatte fotoğraflayabileyim tariflerimi. Daha fazla mazeret sıralamadan sevgili Aydan'dan aldığım bu güzel tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle.

Malum yarın yılbaşı ve tatlı olarak konuklarınıza ne ikram edeceğinize karar veremediyseniz limonlu cheesecake çok güzel ve şık bir seçenek olabilir. Hem insanı çok fazla şişirmiyor hem de çok hafif. Size tavsiyem bir gece önceden hazırlayıp bir gün boyunca dolapta bekletmeniz...


Cheesecake'imin yarısı gidince diğer yarısı ile yetinmek durumunda kaldım :)
Taban malzemeleri:
  • 1.5 paket Burçak bisküvi
  • 100 gr tereyağı
Tabanın Hazırlanışı:
Tereyağını eritip bisküvileri mutfak robotundan geçirip karıştırın
Kelepçeli kek kalıbının altına yuvarlak yağlı kağıt kesip koyun.
Malzemeyi kek kalıbının altına ve kenarlarına elinizle bastırarak yayın.
Fırını 175C dereceye ısıtın.

Krema Malzemeleri:
2 paket (400 gr) labne peyniri
1 kutu krema
3/4 su bardağı şeker (şeker oranını kendi arzunuza göre ayarlayabilirsiniz.)
2 yemek kaşığı nişasta
1 paket vanilya
1 limonun suyu
1 limon kabuğu
3 yumurta

Kremanın Hazırlanışı:
Labne peyniri ve şekeri çırpın ve sonra yumurta hariç tüm malzemeleri ekleyip biraz daha çırpın (Kek gibi uzun süre çırpmamak gerekir yoksa peynirli katman çatlar). Yumurtaları teker teker kırıp karıştırın. Kek kalıbına kremayı boşaltın.
Önceden ısıtılmış fırında 45 dakika üzeri beyaz kalacak şekilde pişirin.

Sos Malzemeleri:
1 limonun suyu
1 portakalın suyu
2 yemek kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı şeker

Sosun Hazırlanışı:
Portakal ve limonu sıkıp bir bardağa koyun ve üzerini suyla tamamlayarak 1.5 su bardağına tamamlayın. Bütün malzemeyi küçük bir tencereye alıp, çırpma teliyle karıştıra karıştıra pişirin. Sosun kabuk bağlamaması için kek bir yandan soğuyana kadar ara ara sosu karıştırın. Keki fırından çıkarıp sosu üzerine dökün ve buzdolabına kaldırın.

*** Tüm malzemeler oda sıcaklığında olsun.



Not: Yılbaşı akşamı için birkaç güzel önerim daha olacak, o yüzden hemen veda etmiyorum :)

Sevgiler,
Puku



28 Eylül 2014 Pazar

Kış Hazırlıkları




Yağmurlu bir Pazar sabahı kahvaltımızın ardından çalışmak üzere bilgisayarımın başına geçince, yeni işime başladığımdan bu yana zaman ayırıp iki satır bile yazmamış olduğumu fark ettim. Bu dönemde topladığım tarifler de deftere geçirilip fotoğraflanmayı bekliyorlar.

Ben yazmayalı o kadar uzun zaman geçmiş ki neredeyse kış gelmiş... Birkaç hafta önce kısa kollu tişörtlerle gezerken bu hafta soğuk ve yağmurlu bir İstanbul'a açtık gözlerimizi. Yağmur bir an olsun dinmedi, öyle olunca bizi de bir uyuşukluk sardı. Yazın son mahsulleri tükenmeden pazara uğradık ve sevdiğimiz ne varsa konservelenmek üzere toplayıp eve getirdik.
Hafta içi, iş dönüşlerinde vakit bulabildiğim akşamlarda kahvaltılık ve yemeklik domates sosu ile ev yapımı acı biber sosu hazırladım.

Bu soslar hem herhangi bir katkı maddesi içermiyor hem de tüm kış boyunca tazeliğini koruyor. Biberli domates sosunu menemen için kullanabileceğiniz gibi ekmeğin üzerine sürerek kahvaltılarda da tüketebilirsiniz. Biz şimdiden tüketmeye başladık bile :)
Acı biber sosu da neredeyse her yemeğe yakışıyor. Ben toplamda 10 kg domates aldım, yarısını biberli sos yarısını da sarımsaklı domates sosu yapımında kullandım.
Sosları küçük boylarda kavanozlara koyarsanız her bir kavanozu tazeliğini kaybetmeden tüketme şansınız olur. Şimdiden afiyet olsun...

Not: Taze barbunyaları ayıklayıp küçük poşetlere ayırdım ve buzluğumda stokladım. Bu da iş çıkışlarında ve misafirleriniz geldiğinde çok kullanışlı oluyor. 
Bir de incir likörü hazırladım, onun fotoğraflarını da likörün olgunlaşma süresi sona erdiğinde paylaşacağım :)
Sıra geldi taze fasulye konservesine ve köz patlıcanlı domates sosuna...



Ev Yapımı Domates Sosu:

Malzemeler
5 kg domates
1 baş sarımsak
Yeteri kadar tuz
Yeteri kadar zeytinyağı
Sterilize edilmiş kavanozlar

Hazırlanışı:
- Domatesleri kabuklarını soyduktan sonra küp küp doğrayın (Çanakkale domatesi veya bardak domates denen az sulu domatesleri tercih edin.).
- Büyük bir tencerede iki taşım kaynatın ve ocaktan almaya yakın içerisine tuz ve zeytinyağı ilave edin.
- Sos soğumadan kavanozlara paylaştırıp, kavanozların kapaklarını sıkıca kapayın ve kavanozları ters çevirip temiz bir havlunun üzerinde soğumaya bırakın.
- Kavanozlarda herhangi bir sızıntı olmazsa konserveler tutmuş ve kavanozlar hava almıyor demektir. Güneş almayan serin bir yerde, kapaklarını açtıktan sonra da buzdolabında saklayın.



Ev Yapımı Acısso:
Malzemeler
8 adet kapya biber (iri kırmızı biber)
1 bağ acı biber (cin biber)
1 su bardağı su
5 yemek kaşığı elma sirkesi
2 tatlı kaşığı toz şeker
Yeteri kadar tuz

Hazırlanışı:
- Biberleri yıkayın, saplarını ve tohumlarını ayırın. 
- Yıkadığınız biberleri iri iri doğrayıp bir tencereye alın, üzerine bir su bardağı içme suyu koyun ve yumuşayıncaya kadar pişirin.
- Biberler yumuşadıktan sonra robottan geçirin veya el blendarıyla püre haline getirin.
- Son olarak içerisine sirkeyi, şekeri ve tuzu ilave edip; biberlerin kabukları ve tohumları ayrılacak şekilde iri delikli bir süzgeçten geçirin. Ben makarna süzgeci kullandım.
- Hazırladığınız sosu küçük şişeler veya kavanozlarda buzdolabında saklayın.





21 Mayıs 2014 Çarşamba

Mavi Softam...


Mavi bir kuş kondu masamıza...
Herkese Merhaba,
Yazın gelmekte olduğunu iyiden iyiye hissettiğimiz şu günlerde ve yeni işime başlamadan önce dostlarımızın en azından bir kısmı tek bir çatı altında toplamak ve onlar için elimden geldiğince bir şeyler hazırlamak istedim. Müstakbel güzel anne Aslım Aslım, Aykut ve diğer güzel anne Cansel aramızda değillerdi; gönül isterdi ki onlar da bu güzel akşamda masamızı renklendirsinler... Canım dostum Antalya'dan döner dönmez, Aykut ve Cansel de İstanbul'a gelir gelmez onlar için birer masa daha kuracağım. Bu konuda kendime söz verdim.

Yeşil mercimekli açma börekler
Masayı süslerken deniz kabuğu süslemeli mavi mumluklar ve mavi bir kuşun gelip konduğu işlemeli runner'ımı kullandım. Gelelim menümüze... Havalar iyiden iyiye ısındığı için çorba yapmadım ki hazırladığım soğuklar ve yemekler tüketilsin. İyi ki de çorba yapmamışım.

Menüm
Skordalya
Kuru patlıcan ve biber dolması
Yeşil mercimekli açma börek
Mevsim salatası
Fırında soslu tavuk ve patates
Pirinç pilavı
Çilekler eşliğinde ikram ettiğim limonlu parfe

Not: Limonlu parfenin tarifini daha önce vermiştim, ancak bu kez farklı bir sunum hazırladım. Böylece daha önce yaşadığım azizliği yaşamadım :) Bir gece önceden hazırladığım parfeyi silikon muffin kalıplarına döktüm, bir gece buzlukta beklettim. Sonuçtan çok memnun kaldım. Siz de bu tarifi denerseniz silikon kalıp kullanın.

Unutulmaya yüz tutmuş bir Rum mezesi: Skordalya

Masamızın genel görünümü
Gelelim skordalyanın tarifine. İsminin bu kadar zor telaffuz edildiğine bakmayın, skordalya hazırlamak çok kolay. Zamanım az ise ve hafif bir meze hazırlamak istersem hemen bu tarife başvuruyorum. İnternet üzerinde yaptığım araştırmalar bana çok farklı skordalya tariflerinin olduğunu gösterdi. Bizans'ın "skordalyası" "tarator" adını alıp midye tavayı süslemiş uzun yıllar boyunca. Bahsini ettiğim skordalya tarifinin içerisinde ekmek içi de var. Benim hazırladığımda ise yalnızca haşlanmış patates, baharat ve limon suyu veya sarımsak kullanılıyor.

Ben 5-6 adet patatesin kabuklarını soydum ve patatesleri güzelce haşladım.
Püre haline getirdiğim patatesin içerisinde damak zevkime göre limon suyu, zeytinyağı, karabiber ve tuz ekledim.
Baharat, limon suyu, tuz ve karabiber ile harmanladığım patates püresini yağlanmış baton kek kalıbına döktüm. Bu karışımı soğuması için dışarıda beklettikten sonra buzdolabına kaldırdım.
Servis sırasında üzerine sarımsaklı yoğurt döktüm, pul biber ve nane serptim.
Yiyenler çok beğendiler, ben de muradıma erdim :)

Masamızın yukarıdan görünümü...
Gelelim ana yemeğimizin tarifine. Annem yemeğe konuklarımız olduğunda sık sık fırında soslu tavuk pişirirdi, annemin tarifini arkadaşım Tülay'dan aldığım tarifle karıştırdım. Tarifimiz şöyle (her şey göz kararı)

Malzemeler:
8 adet tavuk budu
5 adet patates
3 adet yeşil biber
3 adet kırmızı biber
Yoğurt
Salça
Mayonez
Zeytinyağı
Tuz, karabiber
Pizza baharatı ve bolca kekik
Fırın poşeti

Hazırlanışı:
1. Tavukların derilerini alın veya kasapta aldırın (ben öyle yapıyorum daha pratik oluyor). Kabuklarını soyduğunuz patatesleri ve biberleri iri iri doğrayın.
2. Tüm sos karışımını genişçe bir kapta iyice karıştırın. Sosa konan her şey göz kararı. Bolca baharat kullanın. Açık kırmızı renkli bir sos elde edeceksiniz.
3. Tavukları, patates ve biberleri sos ile güzelce harmanladıktan sonra tüm malzemeleri fırın poşetine koyun. Ben iki veya üç fırın poşeti kullanıyorum. Fırın poşetinin birkaç yerinde küçük delikler açın ve tavuğu önceden 180C derecede ısıtılmış fırında 1-1,5 saat kadar pişirin.

Pişme süresi fırından fırına farklılık gösteriyor. Fırının kapağını açmadan tavukların pişip pişmediğini kontrol etmeyi ihmal etmeyin.

Kuru patlıcanlar ve biberler annemin küçük bostanından...

Geçtiğimiz yaz Sivas'a gittiğimizde kayınvalidemin küçük bostanındaki patlıcanlar olmuştu. Hiçbirini koparmamış, bizim gelmemizi beklemiş. Patlıcanları oyduk, o da güneşin altında kurutmuş ve İstanbul'a gelirken bana da getirmiş. Bu patlıcanlar ve kırmızı biberler ile Antep usulü ekşili dolma hazırladım.
Dolma tarifini ve bir gece önceden açtığım mercimekli böreklerin tarifini yarın paylaşacağım.

Gününüz güzel geçsin...

Gecenin sürprizi: Limonlu parfe