23 Ocak 2014 Perşembe

Güveçte Çipura


Eşim uzun bir aranın ardından spora başladı, ben de hem sağlıklı bir şeyler hazırlamak hem de güzel bir sofra kurup ona sürpriz yapmak istedim. Bana kalırsa beklenmedik anlarda yapılan ufak tefek incelikler ve jestler sıradan bir çalışma gününü diğerlerinden farklı kılıyor...

Aslına bakarsanız balık tarifi verecek en son kişi belki de benim. Uzun bir süre balığın hiçbir türünü neredeyse ağzıma sürmedim. Küçükken boğazıma takılan hain bir kılçık beni bu tattan mahrum bıraktı. Üniversiteye başlayıp da aklım başıma gelince de kendisiyle yeniden tanıştım. Anlayacağınız tanışıklığımız yeni... Pazardaki balıkçının tazgahında bu çipuraları görünce dayanamadım, aldım.

Uzun uzun balık tarifi vermeyeceğim zira fırında balık pişirmek çok kolay. Balıkları temizlenmiş olarak alıp güzelce yıkıyorsunuz, ardından üst kısımları iki yerden derince kesip, içlerine limon ve sarımsak dilimleri koyuyorsunuz. Üzerine azıcık zeytinyağı gezdirip doğrudan fırına veriyorsunuz. 

Balıklar önceden ısıtılmış fırında, 180 C derecede 1 saat kadar pişince inanılmaz oluyorlar. Sanılanın aksine, kurumuyorlar da üstelik.

Ben yanlarına zeytinyağı ve baharat ile harmanladığım havuç ve patatesleri de ilave ettim, sonuç gayet güzel oldu.

Not: Bu balık şeklindeki güveç kaplarını Kütahya'nın dışındaki fabrika satış mağazalarının birinden almıştık. Bizim için önemli bir detay bu; çünkü eşim ailemle tanışmak için kilometrelerce yol kat edip Antalya'ya gelmişti. İstanbul'a dönüşte de birlikte ilk uzun yolcuğumuzu yapmıştık.

Farkında olmadan hayatımızın en anlamlı yolculuğuna çıkmışız. Yer yer düzlükler yer yer kavisler ve dönemeçler ile dolu upuzun bir yol bu... Yanında yardımcı pilotu olanlar  her virajı rahatlıkla alabiliyor. Yol boyunca verilen molalarda da birbirinden güzel anılar biriktiriyor insan.

Böyle güzel nice anılar biriktirmek dileğiyle...

Sevgiler,
Puku



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder