31 Aralık 2013 Salı

Yılbaşı Menünüz için Nefis bir Salata: Gâvurdağı Salatası

Yeni yılı ailesi veya dostları ile birlikte evde karşılamayı planlayanların sofralarına benim de küçük de olsa katkım olsun istedim.

Şimdiden yeni yılınızı kutluyor; sizlere güzellikler ve iyilikler ile dolu bir yıl diliyorum...

Malzemeler
1 adet orta boy soğan
2 dal taze soğan
Yarım bağ maydonoz
1 dal taze nane, 1 dal reyhan
3-4 adet orta boy domates
3 yemek kaşığı nar ekşisi
1 tatlı kaşığı tuz
3 adet sivri biber (tatlı)
1 kase iri dövülmüş ceviz
Zeytinyağı
Yarım limonun suyu
Tercihe bağlı olarak sumak

Yapılışı
1. Soğanları küçük küçük doğrayıp tuz ile güzelce ovun. Ardından taze soğanları, maydonozu, taze naneyi ve reyhanı ince ince doğradıktan sonra tuz ile ovduğunuz soğanlara ilave edin.

2. Domatesleri soyduktan sonra küp küp doğrayın ve karışıma ilave edin. Karışıma nar ekşisi ekleyip salata kasenize alın.

3. Son olarak iri dövülmüş cevizi salatanızın üzerine ekleyip salatanın üzerine sızma zeytinyağı ve limon suyunu ilave edin.
Afiyet olsun!

 Yeni yılda sofranızdan bereket, damaklarınızdan lezzet, sofralarınızdan muhabbet eksik olmasın.

Sevgiler,
Puku


24 Aralık 2013 Salı

Kış Temalı 1. Yıl Dönümü Kurabiyeleri :)


Biricik dostlarımızın 1. evlilik yıl dönümleri için hazırladığım kurabiyeler...
Yoğunluk dolayısı ile şimdilik yalnızca fotoğrafları paylaşıyorum, şeker hamuru kaplamalı vanilyalı kurabiyelerin tarifini de en kısa sürede paylaşacağım... Zira bu hafta içerisinde hem eşimin hem de benim doğum günlerimiz vardı hem de hafta sonu ailemiz geliyor :)

Ailemizle birlikte çok güzel bir yılbaşı gecesi bizleri bekliyor. Doğum günlerimiz için hazırlayacağım pastaların, hamur işlerinin ve yemeklerin tarifleri de yeni yılda sizlerle olacak.

Size de şimdiden mutlu yıllar!




5 Aralık 2013 Perşembe

Ballı ve Cevizli Kurabiyeler


Şu an bu tarife internet üzerinden ulaşmış olabilirsiniz, ancak bu tarifin hikâyesi internetin henüz hayatımıza girmemiş olduğu yıllara uzanıyor. Güneşin kavurucu sıcağı altında annemin deyişiyle "meşinden yapılmış bir topa" benzeyene kadar karardığım, arkadaşlarımla küçük bir deniz kaçamağı yapabilmek veya gece "birazcık" daha uyanık kalabilmek için taklalar attığım yıllardan söz ediyorum.

Çocukken yazlarım Martı Sitesi adında, duvarları deniz mavisine boyanmış bir sitede geçti. Kışı geçirdiğimiz ev ile yazlığımız arasında yalnızca 8 kilometre vardı ancak yine de her yaz başında yazlığa taşınmamız annem için büyük bir olay olurdu. Şu an İstanbul'da bir yandan çalışıp bir yandan evdeki işleri yoluna koymaya çalışan yeni evli genç bir kadın olarak o günler aklıma geldikçe hem annemin bazen ne kadar gereksiz telaşlar yaptığını hem de anneciğimi ne kadar özlemiş olduğumu fark ediyorum...

Bu kurabiyeler de internetin olmadığı o yıllarda gazetelerden kupon biriktirerek aldığımız Emine Beder'den Tarifler kitapçığından miras kaldılar ve ilk kez Martı Sitesi'ndeki küçük Amerikan mutfakta pişirildiler... Küçükken ablamla, annem öğle uykusuna yatar yatmaz kollarımızı sıvar bu tarif kitabından bulduğumuz bir tarifi denemek üzere parmak uçlarımızda mutfağa girerdik.

O sıcak günlerden birinde fırınımızdan bu kurabiyeler çıktı. İşte bu yüzden aradan yıllar geçmesine rağmen; bu kurabiyeleri her pişirişimde kendimi yağ yeşili dolapları olan o mutfakta hayal ederim, burnuma da hafif bir deniz kokusu gelir...

Umarım bu kurabiyeleri pişirdiğinizde, kavrulmuş ceviz kokusu ile birlikte güzel anılarınız da dolar içinize...

Malzemeler:

1 paket oda sıcaklığında bekletilmiş margarin (125 gr)
1 su bardağı toz şeker
2 yumurta sarısı
1 çay bardağı süt
1 yemek kaşığı bal
1 paket hamur kabartma tozu
1 paket şekerli vanilin
Aldığı kadar un

Üzeri için:
2 yumurta beyazı
Olabildiğince iri çekilmiş ceviz

Yapılışı:
Oda sıcaklığında bekletilmiş ve yumuşamış margarin ile 1 su bardağı pudra şekerini karıştırıp güzelce yoğurun. Pudra şekeri yerine rondodan geçirdiğiniz toz şekeri de kullanabilirsiniz, ben mutfağımda pudra şekeri yok ise öyle yapıyorum. Ardından 2 adet yumurtanın sarısını, 1 çay bardağı sütü ve 1 yemek kaşığı süzme balı ekleyip yoğurmaya devam edin.

Bu karışımı iyice yoğurduktan sonra 1 paket hamur kabartma tozunu, 1 paket şekerli vanilini ve unu yavaş yavaş ekleyin. Hamur kulak memesi kıvamına gelene kadar un eklemeye devam edin.
Arzu edilen kıvamda bir hamur elde ettiğinizde hamurdan küçük küçük bezeler alın, bezeleri yuvarlayıp üst kısımlarını yumurta beyazına batırdıktan sonra iri çekilmiş ceviz içibe bulayın.

Kurabiyelerinize şekil verirken fırını 180 C dereceye ayarlayıp çalıştırın. Yağlı kâğıt serdiğiniz fırın tepsinize kurabiyelerinizi yerleştirin ve üzerleri güzelce kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun!

Not: Bu hafta sonu küçük yeğenlerimi ve ablamı ziyaret edeceğim için bloğumdan uzak kalacağım. Umarım siz de sevdiklerinizle çok güzel bir hafta sonu geçirirsiniz.

Sevgiler,
Puku

30 Kasım 2013 Cumartesi

Çıtır Turta


Bu çok sevdiğim bir arkadaşımdan, Sümeyra'dan, aldığım bir tarif. Hem yapımı çok kolay hem de çok lezzetli oluyor. Diyelim işten döndünüz ve çaya konuklarınız var, çıtır turtanız 15 dakika içerisinde hazır!

Malzemeler

2 çay bardağı toz şeker
2 çay bardağı sıvı yağ
2 çay bardağı kırılmış ceviz içi
2 çay bardağı hindistan cevizi tozu
2 yumurta
1 adet Uno pastaban

Hazırlanışı

Fırın tepsinize yağlı kağıt serin veya tepsiyi yağlayın. Bu arada fırınınızı 180 dereceye ayarlayın.
Ardından 2 çay bardağı toz şekeri, 2 çay bardağı sıvı yağı ve 2 adet yumurtayı güzelce çırpın.
Bu karışıma kırılmış ceviz içi ile hindistan cevizi tozunu ilave ettikten sonra pastabanın alt kısmını tepsiye yerleştirin.
Homojen karışımın yarısını pastabanın üzerine yaydıktan sonra, pastabanın ikinci katını yerleştirin. Harcın geri kalanını pastabanın üst kısmına güzelce yaydıktan sonra turtanızı pişmek üzere fırına verin.
Bu tarifi denemek isterseniz dikkat etmeniz gereken bir püf noktası var! Turtanın üzerindeki harç fırında ısındığında kendini salacağı için turtanız pişerken 5 dakikada bir fırının kapağını açıp dökülen harcı kaşık yardımıyla toparlamanız ve turtanın üzerine dökmeniz gerekiyor.
Bu işlemi iki kez tekrarlamanız yeterli oluyor.
Turtanızı sık sık kontrol edin ve üzeri karamelize olup da hafif kızarınca fırından alın.

Afiyet olsun!


Not: Tarifin sahibi biricik arkadaşıma, Sümeyra'ya, çok çok teşekkür ediyor; sizlere tatlı bir hafta sonu diliyorum :)

Fırında Karnıyarık


Malzemeler

- 6 adet orta boy patlıcan
- 300 gr. az yağlı kıyma
- 1 adet büyük boy veya 2 adet orta boy soğan
- 3-4 diş sarmısak
- 1 su bardağı ay çiçek yağı (patlıcanları kızartmak için)
- 3 yemek kaşığı sıvı yağ (yemeğin harcı için)
- 5 adet orta boy domates (4’ü harç için, 1’i süsleme için)
- 1 yemek kaşığı tatlı kırmızı biber
- 5-6 adet sivri biber
- 3 yemek kaşığı salça (2 yemek kaşığı harcı için, 1 yemek kaşığı da sosu için)
- 2-3 yemek kaşığı tuz (Patlıcanları ıslamak için)
- Tuz, karabiber (Harç için)
- Et suyu

Yapılışı

İlk olarak patlıcanların saplarını kısaltın. Patlıcanları alacalı alacalı soyduktan sonra ortalarını boydan boya çizin. Patlıcanları alttan delmemeye özen gösterin. Ardından bir kaba bolca su koyup suya 2-3 yemek kaşığı tuz ilave ettikten sonra patlıcanları yaklaşık yarım saat dinlenmek üzere suya bırakın.

Patlıcanları kararmamaları için tuzlu suda beklettikten sonra yıkayın, bir peçete yardımıyla kurulayın ve bir bardak ay çiçek yağında renkleri değişip patlıcanlar tamamen yumuşayıncaya kadar kızartın.

Bu sırada 2-3 yemek kaşığı ay çiçek yağını bir tavaya alın. Soğanı ve sarmısağı küp küp doğradıktan sonra tavada pembeleşene kadar kavurun. Ardından kıymayı soğan ve sarmısağa ilave edin ve kıyma bir kez suyunu salıp yeniden çekene kadar kavurun.
Dört adet orta boy domatesi küp küp doğrayın. Kıymalı karışımın içerisine önce 2 yemek kaşığı salçayı ve 1 yemek kaşığı yemeklik tatlı kırmızı biberi ilave edin. Arından küp küp doğramış olduğunuz domatesleri harca ilave edip domatesler suyunu çekene kadar karıştırarak pişirin. Ardından harca tuz ve karabiber ekleyin.

Kızarmış olan patlıcanları bir peçetenin üzerine alıp yağlarını süzün. Ardından patlıcanları büyükçe bir tepsiye veya borcama alıp ortalarını bir maşa veya çatal yardımıyla açın.
Hazırlamış olduğunuz harcı patlıcanların içine doldurun, üzerine yuvarlak yuvarlak kestiğiniz domatesleri, en üste de tavada hafifçe kızarttığınız biberleri yerleştirin.

Son olarak bir bardak kaynamış suya 1 yemek kaşığı salçayı ve et suyunu ilave edip homojen bir karışım elde edene kadar karıştırın. Bu karışımı tepsinin kenarından dökün (doğrudan patlıcanların üzerine boca etmeyin) ve karnıyarıkları önceden ısıtılmış fırında (180 derece) 25-30 dakika pişirin.

Not: Ben karnıyarık yaptığımda yanında muhakkak pirinç pilavı yapar, yanında yoğurtla ikram ederim. Karnıyarık ve pilav birbirine yakışan bir ikili, sizin de öyle yapmanızı tavsiye ederim.

Afiyet olsun!

Napoli’den Sofralarımıza Gelen Lezzet: Lazanya!



Tadı damaklardan silinmeyen bir İtalyan tarifi olan lazanyanın tarihi de en az lezzeti kadar görkemli. Lazanya kelimesinin Yunancadaki “lasagnum” sözcüğünden türediği varsayılıyor. Bu sözcük “kap, nihale” gibi anlamlara geliyor. Bir zamanlar lazanyanın pişirildiği kaba bu ad verilirken, bir dönem “lasagnum” ifadesi pişirilen yemeğin kabıyla birlikte servis edilmesi anlamında kullanılmış. Sonraları bizim bugün “lazanya” (lasagna) olarak adlandırdığımız bu leziz yemek bu ad ile anılır olmuş. Okuduklarımdan yola çıkarak lazanyanın uzun yolculuğunun kısa tarifi böyle…
Günümüzde lazanya yalnızca İtalyanlar değil, dünyanın dört bir köşesinden yüz binlerce kişi tarafından sevilen ve beğenilerek tüketilen bir yemek. Üstelik yapımı da oldukça kolay. Lazanyanın hasını tadabileceğiniz bölge Napoli bölgesi, ancak bu lezzeti sofralarınıza taşımanız da pekala mümkün. İşte tarifi;

Malzemeler

Harcı için;

8 yaprak lazanya
300 gr kıyma
2-3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 büyük boy veya 2 orta boy soğan
2-3 diş sarmısak
1 adet havuç (rendelenmiş)
1 adet kapya biber
2 adet domates
Tuz, karabiber, tatlı toz kırmızı biber
2 yemek kaşığı domates salçası
Beşamel sos için
8 yemek kaşığı un
5 yemek kaşığı tereyağı
Aldığı kadar süt
Tuz ve karabiber

Üzeri için;

Kaşar peyniri veya parmesan

Yapılışı

Ben öncelikle kıymalı harcı hazırlayarak işe koyuldum, zira beşamel sosumuzun sıcak olması gerekiyor. İlk olarak 3 yemek kaşığı sıvı yağı, küp küp doğranmış soğanları ve sarımsağı bir tavaya alıp kavurun. Ardından rendelenmiş havuçları, küp küp doğranmış kapya biberi ve kıymayı ilave edin. Salçayı ve tatlı toz kırmızı biberi bu karışıma ekledikten sonra kıymanın rengi değişene kadar güzelce kavurun.

Daha sonra domateslerin kabuklarını soyup, küp küp doğrayın ve kıymalı karışıma ilave edin. Domatesleri ilave ettikten sonra harcı domatesler suyunu tamamen çekene kadar kısık ateşte kavurun. Son olarak harca tuzu ve karabiberi ilave edin.
Not: Dilerseniz harca rendelenmiş kereviz ve muskat ilave edebilirsiniz, ancak ben tercih etmiyorum.
Beşamel sos için tereyağını bir tencereye alıp eritin, ardından unu ilave edip un helvası yapar gibi güzelce kavurun. Daha sonra yavaş yavaş sütü ilave edin. Sütün çok soğuk olmaması gerekiyor. Bir de karışımımız ne kadar süt alır tam olarak kestirmek zor olduğundan sütü azar azar ilave etmek önemli. Sütü ilave ederken sosu sürekli olarak karıştırmayı ihmal etmeyin. Yoksa sosunuz topaklanır.

Muhallebi kıvamında bir karışım elde ettikten sonra tuzu ve karabiberi ilave edin.


Püf Noktaları!

- Süt soğuk olmamalı ve unun üzerine boca edilmemeli, yavaş yavaş ilave edilmeli.
- Bu esnada sos kesintisiz olarak karıştırılmalı.
- Sos mümkünse teflon tavada ve kısık ateşte pişirilmeli.
- Tuz ve karabiber en son ilave edilmeli.

Ben dört kişilik lazanya yaptığım için kare bir borcam kullandım, iki yaprak lazanya (Barilla’nın lazanyası satılıyor, onu kullanabilirsiniz. Lazanya yapraklarını kaynatmanıza hiç gerek yok!) yan yana kare borcama tam geldi.
Her şey hazır olduktan sonra borcama iki yaprak lazanya yerleştirip üzerine beşamel sos ve kıymalı harçtan ekleyin. Bu işlemi dört kez tekrarladıktan sonra lazanyayı 180 derecede önceden ısıtılmış fırına verin.
Beşamel sosun üzeri iyice kızarana kadar lazanyayı pişirdikten sonra, borcamı fırından çıkarın ve en üste ince ince doğranmış kaşarları veya rendelenmiş parmesan peynirini yayın. Kaşar peynirinin üzeri iyice kızardıktan sonra lazanyanızı fırından çıkarın.
Ben lazanyamı bolca yeşil salata, içi peynirle doldurulmuş jalapeno biber ve kurutulmuş domates eşliğinde ikram ettim. Size de tavsiye ederim.

Afiyet olsun!

Not: Orijinal lazanya parmesan ile pişirilir, ancak evde kaşar peyniri olduğu için onu kullandım. Siz parmesan ilave ederseniz tarif çok daha lezzetli olacaktır.

27 Kasım 2013 Çarşamba

Puf Poğaçalar

Daha önce yazdığım gibi ne zamandır yumuşacık bir poğaça tarifi arayışındaydım ve sonunda içime sinen bir tarif buldum. Çalışan bir kadınsanız elinizin altında böyle bir tarifin bulunması çok iyi oluyor. Ben bu tarifi iki üç kez denedim ve deneme yanılma yöntemiyle istediğim poğaçaları yapmayı başardım :) Yaptığım poğaçaları dörder dörder buz dolabı poşetlerine koyup buzluğa atıyorum, sabah bir yandan işe gitmek için hazırlanırken poğaçaları mikrodalgaya atıp tekrar yumuşacık ve fırından yeni çıkmış gibi olmaları için birkaç dakika ısıtıyorum. Sonuç mükemmel oluyor. Siz de denemek isterseniz malzemelerimiz şöyle:



Malzemeler

Hamuru için;


1 adet yumurta
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı ılık süt
1 su bardağı ılık su
1 paket yaş maya
4 yemek kaşığı toz şeker (tepeleme)
2 tatlı kaşığı tuz (silme)
7,5 su bardağı un

İçi ve üzeri için
İçi için lor peyniri veya tulum peyniri
Üzeri için 2 yumurtanın sarısı ve bolca susam




Yapılışı


Yarım bardak kaynamış suyu yarım bardak ılık su ile karıştırıp bir paket yaş mayayı suyun içerisinde tamamen eritin. Ardından bir bardak sütü ve 4 yemek kaşığı şekeri ilave edin. Sütü buzdolabından çıkardığım için küçük bir cezvede ılıtıyorum, sizin de öyle yapmanızı tavsiye ederim. Daha sonra bu karışıma bir bardak sıvı yağı, yumurtayı ve tuzu ilave edin.
Bu malzemeleri güzelce karıştırıp homojen bir karışım elde ettikten sonra unu yavaş yavaş ilave edin. Ben unu bardak bardak ölçerek ve eleyerek dökmeye özen gösteriyorum. Unu elediğinizde keklerinizin ve poğaçalarınızın daha güzel kabardığını göreceksiniz. Unun tamamını hamurun üzerine boca etmemekte fayda var, zira un miktarı değişiklik gösterebiliyor. Kulak memesi kıvamında bir hamur elde edene kadar unu eleye eleye ilave edin ve hamuru güzelce yoğurun.


Poğaça yapımındaki en önemli püf noktalarından biri hamurun çok iyi yoğrulması. Ben hamuru neredeyse 20 dakika yoğuruyor, ardından bir saat boyunca dinlenmeye bırakıyorum. Hamuru dinlenmeye bırakırken üzerine nemli bir bez örtmeyi unutmayın. Aksi takdirde hamurunuzun hava ile temas eden kısımları kurur.
Bu bir saatlik zaman diliminin sonunda hamur neredeyse iki katına çıkıyor. Hamurunuz kabarınca fırınınızı 160 dereceye ayarlayıp ısınmak üzere çalıştırın. Bir yandan poğaçanızın içini hazırlayın. Dilerseniz harç olarak peynir yerine patatesli bir karışım veya zeytin de kullanabilirsiniz. Daha sonra hamurdan çok büyük olmayan bezeler alın, bezelerin ortalarını açın ve harcı koyup poğaçalarınıza şekil verin.


Poğaçalarınızı üzerine yağlı kağıt serilmiş veya yağlanmış fırın tepsinize yerleştirin ve üzerine nemli bir bez örtüp yaklaşık 20 dakika kadar da tepside mayalanmaya bırakın. Annelerimiz buna tepsi mayası diyorlar, ben de bunu ablamdan öğrendim. Bu sürenin ardından poğaçaların üzerine yumurta sarısı sürün ve susam dökün. Poğaçalarınızı fırın kapağını açmadan ara ara kontrol etmeyi ihmal etmeyin ve üzerleri güzelce kızardığında fırından alın.




Bu güzel tarifi deneyeceğinizi ve tarif defterinize ekleyeceğinizi umuyorum. Şimdiden afiyet olsun!

Not: Ben Sinangil’in böreklik ununu kullanıyorum bu tarifte. Maya olarak da Yuva’nın kare paketlerde yaş mayaları satılıyor marketlerde, onu tercih ediyorum.

Pofidik poğaça tarifi arayışı...

Uzun zamandır dumanı tüten, ertesi sabah bile puf puf olacak bir poğaça tarifi arayışındaydım… Sonunda aradığım tarifi buldum, iki başarılı denemeyle de tescilledim :) Poğaçalarımın fotoğraflarını bile çektim. Koşuşturmacadan ve ofisteki işlerin yoğunluğundan fırsat bulur bulmaz tarifle birlikte çektiğim fotoğrafları ve puf poğaça yapmanın püf noktalarını paylaşacağım efendim. O zamana kadar esen kalın, sofranızdan lezzet ve huzur eksik olmasın. Ne de olsa en lezzetli yemek huzur içinde yenen yemektir.