30 Ocak 2014 Perşembe

Mevsim Sebzeli Pizza



Merhaba,

Ofiste işim uzayınca ben de bu durumu fırsat bilip geçen gün pişirdiğim sebzeli pizzanın tarifini paylaşmak istedim. Aslında sebzeli tart tarifi arıyordum ancak bulduğum tarifle hazırladığım tart tam anlamıyla pizza kıvamında oldu. Harç olarak evde bulunan malzemeleri kullandım, siz de arzu ettiğiniz sebzeleri kullanabilirsiniz. Tadı ve formu gayet güzel oldu, ancak güzel bir sebzeli tart tarifi arayışındayım. Aklınızda bulunsun!

Malzemeler:

Hamuru için;
1 çay bardağı ılık süt
1 çay bardağı sıvı yağ (ben zeytinyağı kullandım)
Yarım paket yaş maya
1 tatlı kaşığı toz şeker
1-2 çay kaşığı tuz
2,5 su bardağı un
1 adet orta boy yumurta

Üstü için bir adet soğan, bir adet rendelenmiş havuç, bir adet ince ince doğranmış kapya biber ve biraz mantar kullandım. Dediğim gibi, niyetim o akşam dolabımda bulunan malzemeleri değerlendirmekti ve bunu başardım. Siz kabak, pırasa ve patlıcan gibi sebzeler de ilave edebilirsiniz.
Bir de kaşar ekledim tabii.

Yapılışı:
1. İlk olarak sütü ısıtıp içerisinde yaş mayayı ve şekeri eritin. Ardından sütü, yağı, yumurtayı ve tuzu ilave edip karıştırın.

2. Homojen bir karışım elde edince yavaş yavaş unu eklemeye başlayın ve unu elemeyi unutmayın! Tüm unu ekledikten sonra hamuru güzelce yoğurun. Yoğurduğunuz hamurun üzerini nemli bir bezle örtün ve 30 dakika kadar dinlendirin.

3. Bu sırada soğanları, rendelenmiş havucu ve ince ince doğranmış kapya biberi birkaç kaşık sıvı yağ ilave ettiğiniz tavaya koyup kavurun. Soğanlar hafif eridiğinde ince ince doğranmış mantarları da ilave edin ve mantarlar da pişene ve suyunu çekene kadar kavurmaya devam edin.

4. Pizza, turta ve kek gibi tariflerde en önemli unsur kullandığınız kalıp! Ben yuvarlak büyük bir borcam kullandım, şu kenarları tırtıklı olanlardan... Kalıbınızı yağlayın ve hamuru kalıba yayın. Kenarlarını şeklillendirmeyi ve orta kısmını daha ince bırakmayı unutmayın.

5. Hamurun orta kısımlarını çatal yardımı ile delin ki gereğinden fazla kabarmasın. Son olarak hazırladığınız harcı hamurun üstüne yayın ve pizzanızı önceden 170 C derecede ısıttığınız fırına verin.

6. Pizzanın pişmesine 10 dakika kala üzerine ince ince dilimlediğiniz veya rendelediğiniz kaşarı yayın.
Pizzanız hazır!

Afiyet olsun!


Not: Geçtiğimiz gün ilk kurabiye siparişimi aldım. Bir siparişi de e-postalarımı gereken sıklıkta kontrol edemediğim için kaçırdım.
Ofisten bir arkadaşımız araba aldı, ben de onun için araba şeklinde kurabiyeler hazırlayacağım :) Öyleyse hazırlıklar başlasın!

28 Ocak 2014 Salı

Sakallı Poğaçalar


Yine dayanamayıp önden fotoğraf paylaşıyorum, tarifi de en kısa zamanda paylaşacağım.
Gününüz güzel geçsin!

Devamı...
Akşam yemeği için ne hazırlayacağım konusunda hiçbir fikrim olmadan geldim eve. Çalışan bir kadının en büyük sorunlarından biri de bu sanırım: Ne pişireceğine karar vermek! Buzdolabını açınca gözüme mantarlar ve kapya biberler ilişti, biraz da havuç buldum ve elimdeki malzemeleri değerlendirmeye karar verdim. İnternet üzerinden bulduğum bir tarifle sebzeli pizza hazırladım ve fırına verdim. O pişerken ben de sakallı poğaçaların tarifini yazayım istedim. 

Sakallı poğaçaların tarifi herhangi bir mayalı poğaça tarifinden pek de farklı değil aslına bakarsanız. Püf noktası ise poğaçaları olabildiğince küçük yapmak, fırında zaten kabarıp kocaman oluyorlar.

Malzemeler:
2 su bardağı ılık süt
1 su bardağı sıvı yağ (ben zeytinyağı kullandım)
1 çimdik tuz
1 paket yaş maya
3 yemek kaşığı toz şeker
1 yumurtanın akı
(Yumurtanın sarısı üzerine sürülecek, ancak üzeri için 1 yumurta sarısı daha gerekiyor.)
Aldığı kadar un (Yaklaşık 5,5-6 su bardağı)

İçi için:
Labne peyniri
İnce rendelenmiş kaşar peyniri

Yapılışı:
1. Öncelikle ılık sütün içerisinde yaş mayayı ve şekeri eritin. Ardından sıvı yağı, tuzu ve yumurta akını ilave edip malzemeleri çırpın.

2. Homojen bir karışım elde ettikten sonra yavaş yavaş unu ilave edin. Unu eleyerek ilave etmenizi ve yoğurdukça un eklemenizi öneririm. Kulak memesi kıvamında bir hamur elde edene kadar un eklemeye ve yoğurmaya devam edin.

3. Ardından hamuru 1-2 saat kadar dinlenmeye bırakın. Hamuru dinlenmeye bırakırken üzerini nemli temiz bir mutfak örtüsü ile kapatın ki hamur kurumasın. Bu arada fırınınızı 180 C dereceye ayarlayın.

4. Bu sürede hamur neredeyse iki katına çıkıyor. Hamur kabardıktan sonra ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayın ve yağlı kâğıt serilmiş veya yağlanmış fırın tepsisine aralıklı aralıklı dizin. Poğaçaların üzerine yumurta sarısı sürüp fırına verin.

5. Poğaçaların üzerleri kızardığında ve kürdan temiz çıktığında pişmişler demektir. Pişen poğaçaları bir kenarda soğumaya bırakın.

6. Poğaçalarınız soğuduktan sonra aralarını keskin bir bıçak ile kesip önce labne peyniri sürün, ardından da içlerine sakal gibi dışarı taşacak şekilde ince rendelenmiş kaşar doldurun.

Afiyet olsun!







27 Ocak 2014 Pazartesi

Kokostar Kurabiye


Merhaba,

Hem görüntüsünü hem de tadını çok beğendiğim kokostar kurabiyelerin fotoğraflarını dayanamayıp hemen paylaşıyorum. Tarifi de akşam eve kendimi atar atmaz, küçük bir kütüphaneye çevirdiğimiz hobi odamızda inzivaya çekilince yazacağım :)

Devamı...
Dün epey tembellik yaptım ve bilgisayarın başına oturup da tarifi yazacağıma eşimle güzel bir film izledim. Pazartesi günleri insanın üzerine inanılmaz bir yorgunluk çöküyor, bir de hava kapalı olunca Pazartesi sendromu çarpı iki oluyor. 

Gelelim kurabiyeye ve adının nereden geldiğine...
Kurabiyenin adı "Coco Star" isimli çikolatadan geliyor. Bu çikolatayı bilmeyen yoktur sanırım, ancak ben yine de hatırlatayım. Küçükken hemen hemen her sokağın köşesinde konuşlanan ve annemizin tüketmemizi istemediği tehlikeli lezzetleri satan bakkal amcaya gider, ekmek parasının üstüyle ne alabiliyorsak ceplerimize doldururduk. 
Küçük şeyler almak daha makbuldü, zira alınan bilimum abur cuburun eve ulaşılana kadar tüketilmesi gerekirdi. Coco Star da annemize yakalanırız korkusuyla ve telaş içerisinde ağzımıza tıkıştırdığımız en gözde mini çikolatalardandı o zamanlar... Benim için öyleydi en azından :) Dolayısıyla bu kurabiyeyi tadınca, aklıma hemen o zorlu maraton geldi.

Malzemeler:
1 paket oda sıcaklığında bekletilmiş margarin (250 gram)
1 su bardağı pudra şekeri
50 gram kakao
2 adet orta boy yumurta
1 paket hamur kabartma tozu
1 paket şekerli vanilin
Aldığı kadar un

İçi için:
1 su bardağı hindistan cevizi
1 yumurtanın akı
1 su bardağı pufra şekeri
Üzeri için bitter çikolata veya hazır çikolata sosu

Yapılışı:
1. Un hariç kurabiye hamurunun tüm malzemelerini karıştırın. Ben yeterli zamanım olmadığında margarini mikrodalga fırında hafif yumuşatıyorum.

2. Ardından unu yavaş yavaş eleyerek karışıma ekleyin ve klasik bir tabirle kulak memesi kıvamında bir hamur elde edene kadar un eklemeye ve yoğurmaya devam edin.

3. Ayrı bir kaba da kurabiyenin içi için hazırladığınız malzemeleri koyun ve güzelce karıştırın. Önce pudra şekeri ve yumurta akını karıştırın, ardından hindistan cevizini ekleyin.

4. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp, elinizde açıp içlerine hindistan cevizli karışımdan koyun. Ardından kurabiyeleri bohça gibi kapatıp yuvarlayın. Yuvarladığınız kurabiyeleri üzerine yağlı kâğıt serilmiş veya yağlanmış fırın tepsisine dizin ve önceden 180 C derecede ısıttığınız fırına verin.

5. Kurabiyeleri üzerleri çatlayana kadar pişirmeniz yeterli. Kurabiyelerinizi fırından çıkardıktan sonra soğuyana kadar bekleyin. Soğuyan kurabiyelerin üzerine çikolata sosu sürüp, hindistan cevizi serpiştirin.
Ben hazır sos kullandım, bitter çikolata kullanmak isterseniz bir paket bitter çikolatayı benmari usulü eritebilirsiniz.

Afiyet olsun!



Not: Dün akşam koltuklarımıza uzanıp 2008 yapımı Passchendaele Muharebesi (Passchendaele) filmini seyrettik. İlginizi çekerse filmin IMDb sayfası için tık! Filmdeki görüntüler çok güzeldi, eşim yanımda olmasa ve sonrasında çok güleceğini bilmesem bazı sahnelerde bol bol gözyaşı dökerdim sanıyorum :)



23 Ocak 2014 Perşembe

Güveçte Çipura


Eşim uzun bir aranın ardından spora başladı, ben de hem sağlıklı bir şeyler hazırlamak hem de güzel bir sofra kurup ona sürpriz yapmak istedim. Bana kalırsa beklenmedik anlarda yapılan ufak tefek incelikler ve jestler sıradan bir çalışma gününü diğerlerinden farklı kılıyor...

Aslına bakarsanız balık tarifi verecek en son kişi belki de benim. Uzun bir süre balığın hiçbir türünü neredeyse ağzıma sürmedim. Küçükken boğazıma takılan hain bir kılçık beni bu tattan mahrum bıraktı. Üniversiteye başlayıp da aklım başıma gelince de kendisiyle yeniden tanıştım. Anlayacağınız tanışıklığımız yeni... Pazardaki balıkçının tazgahında bu çipuraları görünce dayanamadım, aldım.

Uzun uzun balık tarifi vermeyeceğim zira fırında balık pişirmek çok kolay. Balıkları temizlenmiş olarak alıp güzelce yıkıyorsunuz, ardından üst kısımları iki yerden derince kesip, içlerine limon ve sarımsak dilimleri koyuyorsunuz. Üzerine azıcık zeytinyağı gezdirip doğrudan fırına veriyorsunuz. 

Balıklar önceden ısıtılmış fırında, 180 C derecede 1 saat kadar pişince inanılmaz oluyorlar. Sanılanın aksine, kurumuyorlar da üstelik.

Ben yanlarına zeytinyağı ve baharat ile harmanladığım havuç ve patatesleri de ilave ettim, sonuç gayet güzel oldu.

Not: Bu balık şeklindeki güveç kaplarını Kütahya'nın dışındaki fabrika satış mağazalarının birinden almıştık. Bizim için önemli bir detay bu; çünkü eşim ailemle tanışmak için kilometrelerce yol kat edip Antalya'ya gelmişti. İstanbul'a dönüşte de birlikte ilk uzun yolcuğumuzu yapmıştık.

Farkında olmadan hayatımızın en anlamlı yolculuğuna çıkmışız. Yer yer düzlükler yer yer kavisler ve dönemeçler ile dolu upuzun bir yol bu... Yanında yardımcı pilotu olanlar  her virajı rahatlıkla alabiliyor. Yol boyunca verilen molalarda da birbirinden güzel anılar biriktiriyor insan.

Böyle güzel nice anılar biriktirmek dileğiyle...

Sevgiler,
Puku



Güveçte Mantarlı Et Sote


Ofiste saatler beşi geçtikten sonra karnınız acıkır ve umutsuzca yemek bloglarında gezinir, karnınızı doyurmasa da gözünüzü doyuracak bir şeyler ararsınız... İşte bu tarif böyle bir anda karşıma çıktı, benim de katkılarımla son halini aldı.

Akşam üzeri yolumu biraz uzatıp birkaç kapya biber biraz da mantar almaya gittim. Çocukluğumda babam pazar dönüşlerinde "çıntar" dediğimiz etli mantarlardan getirirdi, annem de kavurmasını yapardı. Çıntar mantarı Akdeniz ile Ege bölgelerinde yetişen yabani bir mantar türü olduğu için İstanbul'da bunlardan bulmak neredeyse imkansız, bulduğunuz mantarların da zehirli olup olmadığını anlamanız zor. O yüzden kültür mantarıyla idare etmek zorunda kaldım. Oradan buradan topladığım tariflere mantar ekledim ve ortaya güveçte mantarlı et sote çıktı.

Not: Aklınızda bulunsun; olur da bir yerlerde çıntar mantarına rastlarsanız tereddüt etmeden alın ve kavurmasını yapın. Çocukluğumda yediğim çıntar kavurmasının tadı hala damağımda... Tadarsanız siz de ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Malzemeler

300 gram kuşbaşı et (az yağlı dana eti)
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 adet orta boy soğan
1 adet yeşil biber
1 adet kapya biber
1 adet orta boy domates
1 yemek kaşığı tatlı toz biber
2 yemek kaşığı domates salçası
200 gram mantar
Tuz ve karabiber
Üzeri için rendelenmiş kaşar

Yapılışı

1. Et yemekleri hazırlarken öncelikle eti düdüklü tencerede 15 dakika kadar kaynatmanız gerekiyor. Ben kırmızı eti lokum kıvamında seviyorum ve Tefal'in düdüklü tenceresini kullanıyorum. Duyduğuma göre Fissler'in düdüklü tenceresi hem eti hem de diğer yemekleri çok daha hızlı pişiriyormuş, o yüzden kendi  düdüklü tencerenizi ve damak zevkinizi esas almanızı öneririm. Eti haşlarken içerisine içme suyu koyuyorum ve sonrasında bu suyu et suyu olarak kullanıyorum.

2. Etler haşlanırken bir yandan soğanı, kapya biberi ve kırmızı biberi küçük küçük doğrayın. Bunları aynı tabağa alabilirsiniz zira hepsi birlikte pişecek. Mantarları da saplarını çıkarıp güzelce yıkadıktan sonra ortadan ikiye bölüp jülyen doğrayın. Mantarların kabuklarını soymanıza gerek yok, ancak çok iyi yıkamanız şart. Son olarak bir adet orta veya büyük boy domatesin kabuğunu soyup, domatesi küp küp doğrayın.

3. Haşlanan etleri suyundan ayırıp ayrı bir kaba, et suyunu da başka bir kaba alın. Düdüklü tencerenizin içerisine 3 yemek kaşığı sıvı yağ koyun, ardından doğramış olduğunuz soğanı ve biberleri ilave edip pişirmeye başlayın. Soğanlar pembeleşinceye kadar kavurmanız gerekiyor. Ardından mantarları, toz kırmızı biberi ve salçayı ilave edip karıştırarak kavurmaya devam edin.

4. Son olarak doğramış olduğunuz domatesleri ilave edin. Bir de göz kararı tuz ve karabiber ekleyip düdüklü tencerenin ağzını kapatın ve yaklaşık 10 dakika kadar pişirin (Tefal kullananlar için 2. programda/yoğun programda).

5. Yemek ocakta pişerken fırınınızı açıp 180 dereceye ayarlayın. Yemeği küçük kiremit güveç kaplarına paylaştırın ve fırına verin. Arzu ederseniz üzerlerine rendelenmiş kaşar ilave edebilirsiniz. Yemeği fırında 10 dakika kadar bekletmeniz yeterli olacaktır. Kaşar ilave ettiyseniz kaşar kızarana kadar bekleyin.

Afiyet olsun!



21 Ocak 2014 Salı

Kayısılı Turta




Kayısı marmeladının tarifini yazarken bir yandan aynı marmelat ile yaptığım ve ilk kez denediğim turtamın fırından çıkmasını bekliyordum :) Bir tarifi ilk kez deneyeceğimde epey heyecan yapıyorum, bu kez de öyle oldu. Heyecanla ve merak içerisinde fırını birkaç kez ziyaret ettikten sonra istediğim sonucu aldım. Sizin de denemenizi öneririm. Evde kayısı marmeladım olduğu için ben turtamı kayısılı yaptım siz dilediğiniz reçel veya marmeladı kullanabilirsiniz. İşte malzemelerimiz:

Malzemeler

2 adet orta boy yumurta
Yarım su bardağı sıvı yağ (mısırözü veya ayçiçek yağı)
Yarım su bardağı toz şeker
Yarım paket oda sıcaklığında bekletilmiş margarin
1 paket şekerli vanilin
1 paket hamur kabartma tozu
3 su bardağı un
150 gram kayısı marmeladı




Yapılışı

1. Yumurtaları, yarım su bardağı sıvı yağı, margarini ve toz şekeri derince bir kabın içerisine alıp karıştırın. Ardından üç su bardağı unu eleye eleye ilave edin.

2. Elediğiniz un ile birlikte vanilyayı ve kabartma tozunu da ilave edin ve kurabiye hamuru kıvamında bir hamur elde edene kadar yoğurun.

3. Bu işlemleri yaparken fırınınızı 180 dereceye ayarlayın ve çalıştırın. Turta kalıbı kullanabileceğiniz gibi etrafı tırtıklı yuvarlak bir borcam da kullabilirsiniz. (Ben öyle yaptım) Borcamı veya turta kalıbınızı yağlayın.

4. Hazırladığınız hamurun yaklaşık üçte birini kenara ayırın, geri kalan kısmı borcama güzelce yayın. Hamurun kenarlarını kabartmayı unutmayın. Daha sonra hamurun üzerine marmeladı yayın. Arzu ettiğiniz miktarda marmelat veya reçel kullanabilirsiniz.

5. Son olarak ayırdığınız hamuru rendeleyin ve rendelenen hamurun marmeladın üzerini tamamen örtmesini sağlayın. Turtanızı fırına verin ve üzeri güzelce kızarana kadar pişirin.

Not: Hamuru doğrudan turtanın üzerine rendelemeniz gerekiyor. Ayrı bir kaba rendeleyip sonradan aktarırsanız istediğiniz sonucu elde edemeyebilirsiniz.



Kayısı Marmeladı


Merhaba,

Ben kış mevsiminin en çetin geçtiği bir dönemde, Aralık ayının sonlarında doğdum; ancak kış insanı olduğum pek söylenemez... Sıcak bir coğrafyada yetiştiğimden midir bilinmez yaz aylarını iple çekerim. Madem yazın geldiği yok, bloğuma yazı getireyim istedim. 

Aklıma annemin bahçesinden topladığı taze kayısılar ile kış için hazırlayıp dolaba kaldırdığım marmelat geldi. Bu tarif için yazı beklemeniz gerekecek. Siz yine de tarifi bir kenara not edin.

Malzemeler
Yarım kg taze kayısı
400 gram toz şeker
1 çay bardağı su
Çeyrek limonun suyu

Yapılışı
1. Öncelikle kayısıları güzelce yıkayın ve çekirdeklerini ayıklayın. Ardından kayısıları ikiye bölüp üst kısımlarını kesin.

2. Kayısıları robota/rondoya koyup üzerlerine şekeri ve suyu ilave edin. Kayısıları püre haline getirdikten sonra tencereye alın.

3. Hazırladığınız püre kıvamındaki karışımı orta ateşte kaynayana kadar pişirin. Kaynadıktan sonra altını kısın ve çeyrek limonun suyunu ilave edin.

Bu aşamada birazcık sabredip koyu bir kıvam elde edene kadar marmeladınızı kısık ateşte pişirmeye devam etmeniz ve arada kontrol etmeniz gerekiyor. Bir süre bekliyorsunuz ancak elde ettiğiniz sonuç buna değiyor.

Yazın çabucak gelmesi ve beraberinde içimizi ısıtacak sürprizler getirmesi dileğiyle...






12 Ocak 2014 Pazar

Hünkar Beğendi




Merhaba,

Hafta içi çok yoğun çalıştığım ve akşamları kendime zaman ayırmaya bile vaktim kalmadığı için ne zamandır paylaşmak isteyip de paylaşamadığım hünkâr beğendi tarifi bugüne kısmet oldu. Patlıcan yemekleriyle aram hiç de iyi olmamasına rağmen en sevdiğim yemek hünkâr beğendi, yapmayı ilk öğrendiğim yemeklerden biri de bu. 

Siz de ilk kez deneyecekseniz, hiç telaş yapmayın. Düdüklü tencereler ve buharda pişirme aparatları sayesinde pişiremeyeceğiniz yemek yok!

Şimdi derin bir nefes alın ve mutfakta hazırlıklar başlasın...

Malzemeler
3 yemek kaşığı sıvıyağ (ayçiçek veya mısır özü)
250 gr kuşbaşı dana eti
1 adet orta boy soğan
2-3 diş sarmısak
Tatlı toz biber
2 yemek kaşığı salça
Yaklaşık 1,5 su bardağı su
Tuz ve karabiber

Beğendi için;
4 yemek kaşığı un
3 adet orta boy patlıcan
2 yemek kaşığı tereyağı
Aldığı kadar süt
Tuz ve karabiber

Yapılışı
1. Öncelikle patlıcanları soyup, küp küp doğrayın ve bir kase tuzlu suyun içerisinde yarım saat kadar bekletin.
Ardından kuşbaşı eti yıkayıp düdüklü tencereye yerleştirin, etin içerisine 1,5 su bardağı (etin üstünü örtecek kadar) içme suyu ilave edin. 

2. Düdüklü tencerenizin buharda pişirme aparatı var ise küp küp doğradığınız patlıcanları onun üzerine yerleştirip etlerin buharında pişmeye bırakın. Buharda pişirme aparatınız yok ise patlıcanları ocağın üzerinde közlemeniz, ardından kabuklarını soymanız gerekecek.

3. Haşlanmış etleri, patlıcanları ve et suyunu ayrı ayrı kaplara alın. Haşlanmış patlıcanları rondodan geçirin ve beklemeye bırakın.

4. Eş zamanlı olarak soğanı soyup küp küp doğrayın. Boşalttığınız düdüklü tencerenin içerisine yaklaşık 3 kaşık sıvıyağ koyun, daha sonra da küp küp doğranmış soğanlar ile sarmısakları ilave edin. Soğanları pembeleşinceye kadar soteleyin. Bu sırada soğanların üzerine yaklaşık 1 yemek kaşığı tatlı biber tozunu ve 2 kaşık domates salçasını ilave edin. Soğanları güzelce pişirdikten sonra etleri ve suyu ekleyip pişirin. Kapağı kapatmadan önce göz kararı tuz ve karabiber (2 tatlı kaşığı tuz ve 1 tatlı kaşığı karabiber) eklemeyi unutmayın.

Etleri düdüklü tencerede 15 dakika kadar pişirin. Düdüklü tencerede pişirilen yemekler için kesin bir süre vermek neredeyse imkansız zira pişirme süreleri markadan markaya değişiklik gösteriyor. Ben Tefal'in Acticook düdüklü tenceresini kullanıyorum ve etlerin lokum kıvamında olması için 17-18 dakika pişiriyorum.

5. Etler pişerken teflon bir tavaya 2 yemek kaşığı tereyağı koyup yağı eritin. Yağ eridikten sonra içerisine 4 yemek kaşığı un ekleyin ve unu güzelce kavurun. Un kavrulduktan sonra yavaş yavaş sütü eklemeye başlayın. 

Püf Noktası!: Sütün yavaş yavaş ilave edilmesi ve beğendinin sürekli olarak karıştırılması gerekiyor.

6. Muhallebi kıvamında bir karışım elde edene kadar süt ilave edin. Ben yaklaşık bir bardak süt kullanıyorum. Ardından karışıma tuz ve karabiber ile rondodan geçirmiş olduğunuz patlıcanları ilave edin. Beğendiyi bir süre daha pişirdikten sonra altını kapatın.

Afiyet olsun!




Limonata



Bana kalırsa en keyifli hafta sonu aile ve dostlar ile geçirilen hafta sonudur... Film izlediğiniz bir Pazar akşamına en çok yakışan içecek ise  buz gibi bir bardak limonata!

Malzemeler
1 çay bardağı toz şeker
2 adet orta boy limon
5 su bardağı soğuk su

Yapılışı
1. Limonları rendenin ince kısmı ile tamamen rendeleyin. Ardından toz şekeri ekleyip güzelce karıştırın.

2. Rendelediğiniz limonları ikiye bölüp suyunu sıkın. Limon suyunu ve suyu da şekerli karışıma ilave edin.

3. Hazırladığınız limonatayı buzdolabında iki saat kadar bekletin.

Herkese keyifli bir hafta sonu diliyorum.

Sevgiler,
Puku

10 Ocak 2014 Cuma

Bebek Kurabiyeleri

Resim yazısı ekle


Merhaba,

Bu kurabiyeleri hazırlayalı neredeyse dört ay olmak üzere, ancak yoğunluktan bir şeyler hazırlayıp fotoğraflamaya vakit bulamayınca ailemizin en küçük üyesi için, Berilimiz, ve onun yakışıklı abisi Emir için hazırladığım kurabiyeleri paylaşmak istedim.

Bu kurabiyelerin tarifini geçtiğimiz sene katıldığım bir günlük bir kurabiye şekillendirme kursundan aldım ve ablamın minik bir kızı olacağını öğrendiğimde ona böyle bir sürpriz yapmak istedim.
İlk denememdi, ancak tam istediğim gibi oldular.

Kurabiyelerin tarifini akşam eve gider gitmez bu yazının altına ekleyeceğim. Hazırladığım kurabiyeleri görenler daha ziyade malzemeler hakkında sorular yöneltiyorlar. Malzemelerin tamamı Eminönü'nde konuşlanan ve pasta-kurabiye yapım malzemeleri satan dükkanlardan...



Yalnızca kurabiye malzemelerimi değil; yemek hazırlarken kullandığım birçok malzemeyi, baharatı, tereyağını, renkli peçetelerimi ve kahvaltılıklarımı da Eminönü'nden alıyorum. Hem her şey çok daha hesaplı hem de daha lezzetli ve taze. Bir de esnaflarla bire bir iletişim kuruyorsunuz, dolayısıyla süpermarkete gidip ışık ve ses bombardımanına tutulmaktan çok daha keyifli...

Biz yarın biricik dostumla bir Eminönü ziyareti planladık bile. Siz de çalışmıyorsanız hafta içi, çalışıyorsanız Cumartesi günleri sabahın erken saatlerinde bu güzel semtin yolunu tutun.

Sevgiler,
Puku




5 Ocak 2014 Pazar

Cevizli Browni




Dün akşam arkadaşlarımız bizdelerdi, ben de çabucak bir browni yaptım. Sonrasında da beylerden kurtarabildiğimiz bir dilimi arkadaşımın katkısı ile çekime hazırladık ve ortaya bu kareler çıktı.

Siz de ıslak kek değil de yoğun kakao aromalı gerçek bir browni tarifi aramaktaysanız buyrun efendim:

Malzemeler
Keki için;
3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ (mısırözü veya ayçiçek yağı)
2 su bardağı un
1 paket şekerli vanilin
1 paket kabartma tozu
1 paket toz kakao (50 gr)
Arzu edilen miktarda iri dövülmüş fındık veya ceviz

Sosu için;
1,5 su bardağı süt (soğuk olacak)
Yarım bardak sıvı yağ
Yarım bardak toz şeker
Yarım paket toz kakao (25 gr)

Yapılışı
1. Oda sıcaklığında beklettiğiniz 3 adet orta boy yumurtayı ve toz şekeri güzelce çırpın. Ardından sıvı yağı ekleyin ve karışımı çırpmaya devam edin.

2. Daha sonra yavaş yavaş unu, şekerli vanilini, kabartma tozunu ve kakaoyu ilave edin. Homojen bir karışım elde edinceye kadar malzemeleri karıştırmaya devam edin. Ben mikser kullanıyorum, zira çok yoğun bir kek karışımı elde ediliyor.

3. Son olarak iri iri dövülmüş cevizleri veya fındıkları harca ilave edin ve karışımı yağlanmış kare bir kalıba dökün. Ben küçük boy kare borcam kullanıyorum. Kekinizi önceden 180 derecede ısıtılmış fırına verin ve kürdan temiz çıkana kadar pişirin.

4. Browni fırında iken sos malzemelerini güzelce karıştırın ve keki fırından çıkarır çıkarmaz önceden hazırladığınız karışımı yavaş yavaş dökün. Kekin sıcak, sosun soğuk olması gerekiyor. Browninin sosu tamamen emmesini bekleyin.

Dilerseniz browni dilimlerini portakal kabuğu ile veya mevsim meyveleri ile süsleyebilirsiniz.
Size huzur dolu bir hafta sonu diliyorum...

Not: Bu güzel tarif için canım dostuma, Zeynep'e, ayrıca teşekkür ediyorum.

Sevgiler,
Puku

3 Ocak 2014 Cuma

Limonlu ve Haşhaşlı Muffin


Doğum günümüz için hazırladığım ikramlıkların detaylı fotoğraflarını çekemedim ne yazık ki... Doğum günü partisinden geriye birkaç limonlu ve haşhaşlı muffin kalmıştı, ben de onları fotoğraflayıp tariflerini paylaşmak istedim.

Hem çok çabuk ve kolay hazırlanıyorlar hem de çok lezzetli oluyorlar. Pratik ikramlıklar hazırlamanız gerekirse ve güvenilir bir muffin tarifine ihtiyaç duyarsanız bu tarifi denemenizi öneririm.

Tarif için Ufuk Hanım'a da ayrıca teşekkür ederim. Bkz. Ufuk Mutfakta


Malzemeler
3 adet orta boy yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvı yağ
1 adet limonun rendelenmiş kabuğu
3 çorba kaşığı limon suyu
1 paket kabartma tozu
1 paket şekerli vanilin
2,5 su bardağı un
2 çorba kaşığı haşhaş

Yapılışı
1. Yumurtalar ile şekeri, limon kabuğunu da bu aşamada ekleyerek en az 5 dakika, köpük köpük oluncaya kadar çırpın.

2. Sırasıyla sıvı yağı, sütü ve limon suyunu çırptığınız karışıma ekleyip; tüm malzemeleri güzelce karıştırın. Ardından unu, bir paket kabartma tozunu ve şekerli vanilini ekleyin ve harcınızı karıştırmaya devam edin. Ben tüm malzemeleri karıştırmak için mikser kullanıyorum, bir de kek ve muffin hazırlarken kullanacağım unu mutlaka elekten geçiriyorum. Bu işlem kekinizin veya muffinlerinizin daha güzel kabarmasını sağlıyor.

3. En son haşhaşları ekleyip karıştırdıktan sonra, muffin kalıbınızın içine muffin kağıtlarınızı yerleştirin ve hamur karışımından kağıtlara paylaştırın. Ben Tchibo'dan aldığım plastik muffin kalıplarını kullandım ve sonuçtan çok memnun kaldım.

4. Son olarak muffinlerinizi önceden 18O derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakika (kürdan temiz çıkana kadar) pişirin. Muffinleri fırından çıkardıktan sonra onları soğumaları için temiz bir tabağa alın ve üzerlerini temiz bir mutfak örtüsü ile kapatın ki kurumasınlar.

Afiyet olsun!